22 Mart 2010 Pazartesi

Yarkın kardeşler ilk kez aynı sahnedeydi

Yarkın Ritm Grubu üyeleri Ferruh ve Fahrettin Yarkın ile Ferda Anıl Yarkın'ın kardeş olduklarını biliyor muydunuz? Açıkçası ben duymamıştım. Zaten en yakınlarının bile "isim benzerliği" sandığı bu durumu, yeni öğrenmeme onlar da hiç şaşırmadı. Bilgiye yeni vakıf olmamı sağlayansa Yarkın Ritm Grubu'nun bu akşam kardeşleri Ferda Anıl Yarkın ve Erkan Oğur'la İstanbul'da İş Sanat'ta vereceği konser oldu. Üç kardeş, Enstrümani adını verdikleri konserde ilk kez aynı sahneyi paylaşacak. Biz de bu vesileyle Yarkın kardeşlerle buluşup müzik yaşamlarını ve konserin detaylarını konuştuk.
Ferda Anıl Yarkın, özellikle 90'lı yıllarda Üzülme, Sonuna Kadar, Evlilik Aşkı Öldürüyor gibi şarkılarla müzik dünyasında adından sıkça söz ettirmiş, listelerde bir numarada kalmıştı. Uzun süredir de piyasada adını duyamıyorduk. Meğer daha çok, ustası olduğu kemanla ilgileniyormuş.
1994'te Fahrettin ve Ferruh Yarkın'ın kurduğu Yarkın Ritm Grubu ise, Türk dinleyicisinin ne yazık ki fazla önem vermediği ama dünyanın her köşesinde tanınan bir grup. Türk ritmleri ve ritm sazlarını yurtdışında büyük konser salonlarında tanıtan grup her yıl İş Sanat'ta verdiği konsept konserlerine bu yıl “Enstrümani”yle devam ediyor. Konserde kardeşleri Ferda Anıl Yarkın ve Erkan Oğur onlara eşlik edecek. Türküler, popüler şarkılar ve Türk müziğinden sözlü ve enstrümantal parçalar çalınacak.
Konser vesilesiyle kardeş olduklarını öğrendiğim Ferda, Ferruh ve Fahrettin Yarkın'la Yeniköy'de en sevdikleri kafede buluştuk. Ve tabii ki ilk sorum "Peki biz neden sizin kardeş olduğunuzu hiç duymadık ya da sizi hiç aynı sahnede izlemedik" oldu. Verdikleri cevapsa çok netti "Hiç ihtiyaç duymadık."

MÜZİĞE İLK ADIMI FERDA ATTI
Ferruh Yarkın sözlerine şöyle devam ediyor: "Kardeşini almış gelmiş, demelerini istemeyiz. Çok yakın arkadaşlarımız bile Ferda'nın kardeşimiz olduğunu bilmez. Bu, utancımızdan değil. Söylemek anlamsız geliyor. E bundan çıkarımız da yok. Sadece soranlara söylüyoruz." Ferda Yarkın ise bunu onaylayıp bir anıyla devam ediyor: "Bana da 'Duydun mu, Yarkın Ritm Grubu diye bir grup varmış' diyorlar. Hatta Sezen Aksu, Yarkın Ritm Grubu'nun ilk albümü çıktığında çok beğenip bir ay dinlemiş. Sonra da beni arayıp, 'Sen onları tanıyor musun' diye sordu."
Üç kardeş, birbiriyle sohbet ederken çok eğleniyor, onlarca anı anlatıyorlar. Ferda Anıl Yarkın'ın ağabeylerine nasıl gıptayla ve saygıyla baktığıysa gözden kaçmıyor.
Onlara en çok merak ettiğim ikinci soruyu, "Küçükken ailede nasıl bir yaşam vardı, müziğe ilk kim adım attı" sorduğumdaysa Ferruh Bey gülerek cevap veriyor: "İnanmayacaksınız ama babamızdan sonra başı çeken Ferda oldu. Daha ilkokula başlamadan, alfabeden önce notaları öğrendi. Çünkü babamız zaten sürekli müzikle uğraşıyordu. O, tambur çalarken uyurduk. Evde müzik eksik olmazdı. Ama yine de önceliği Ferda kaptı."
Fahrettin Bey de ekliyor: "Biz okul koşturmacasındayken Ferda evde sürekli müzikle birlikteydi. Eve Zeki Müren, Yıldırım Gürses gibi müzisyenler girip çıkarken hepsiyle görüşüyor, onlardan etkileniyordu. Bu yüzden a,b,c yerine do,re,mi'yle atıldı hayata. Sonra da konservatuvara ilk giden o oldu. İlkokuldan sonra hemen başladı. Biz ancak liseden sonra gidebildik."

FERRUH SINAVIMDA GÖZETMEN OLDU
Ferda Anıl Yarkın, her ne kadar usta bir kemancı olarak bilinse de müziğe ilk, trompetle başlamış. Hatta ünlü trompetçi İmer Tümer'le sınıf arkadaşıymış: "Trompeti çok seviyordum ama böyle bir enstrümanı evde çalmak çok zordu. Tıkaçla bile denedim ama olmadı. Babam tambur çalıyordu. Sanırım ondan da etkilenerek Türk Müziği Devlet Konservatuvarı'na geçtim. Ağabeylerim de liseden sonra geldiler. Ama ben hâlâ öğrenciyken onlar öğretmen oldu. Hatta bir keresinde Ferruh sınavıma gözetmen olarak girdi."
Yarkın Ailesi'nin evinde müzikal anlamda yok yokmuş. Ferruh Bey kanun çalarken, Fahrettin Bey de ritm çalıyormuş. Babaları da tambur. "Peki anneniz bu duruma ne diyordu" diye sorduğumdaysa yine aralarında gülüşmeler başlıyor ve Ferda Anıl Yarkın anlatıyor: "Biz lisede okusak da akşamları farklı gazinolarda çalmaya giderdik. En zor durumdaki de annemizdi. Çünkü hepimiz farklı saatlerde gidip geliyorduk. Her saat yemek hazırlıyordu, hem de herkesin damak zevkine göre. Bir de hepimizin takım elbisesini hazırlamakla uğraşırdı. Gazinodan döneceğimiz saatlerde de camda beklerdi. Eşi olmayan bir kadındı. Biz yetmezmişiz gibi eve girip çıkan diğer müzisyenleri de dinlerdi. Bazı günler neredeyse 50 kişi olurdu."

HEM ÇALSIN
HEM SÖYLESİN
Evin içinde geçen müzikle dolu yaşamdan sonra büyüdüklerinde tabii ki farklı yollara devam ettiler. Ama her biri müziğin farklı alanında usta oldu. Sonunda Yarkın Ritm Grubu, Enstrümani konseri için kardeşleri Ferda Anıl Yarkın ve Erkan Oğur'la konser vermeye karar verince aynı sahnede buluştular. "Neden şimdi" diye sorduğumdaysa; "Yaklaşık yedi yıldır İş Sanat'ta konserler veriyoruz, yurtdışından solistler çağırıyoruz. Bu sefer hem enstrüman çalan, hem de şarkı okuyabilen birileri olsun istedik. Bunun üzerine Ferda Anıl Yarkın ve Erkan Oğur'u davet ettik. Çünkü ikisi de Yarkın Ritm Grubu'nun müziğini engellemeyecek, her çaldığımıza adapte olabilecek sanatçılar" diyorlar.
90 dakika sürecek konserde Yarkın Ritm Grubu ve Erkan Oğur'un muhteşem şarkılarının yanı sıra, Ferda Anıl Yarkın'ın Üzülme, Sonuna Kadar, Evlilik Aşkı Öldürüyor gibi bir dönemin popüler şarkılarını da farklı bir yorumla dinleyebilirsiniz.

3AS MI
3F Mİ
Yarkın kardeşler, üçünün birlikte sunacağı bir kültür sanat porgramı hazırlamayı planlıyor. İsmini de üçünün de ismi "f" harfiyle başladığından "3F" koymayı planlıyorlar. Bir diğer seçenek de babalarının onlara verdiği isim: "3 As". Hikayesi de Ferda Anıl Yarkın'ın doğduğu döneme dayanıyor. Çünkü babalarının arkadaşları "Neyin oldu" diye sorunca "3 As oldu" diye cevap vermiş.

(Deniz İnceoğlu - Hürriyet Keyif 20.03.2010)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder