15 Mart 2010 Pazartesi

Bu dergide herkes başka yola saptı

Uzaktan gördüğünüzde ya da işlerine baktığınızda çok cool, havalı ve bir o kadar da ulaşılmaz görünür fotoğrafçı Mehmet Turgut. Ama yanına yaklaşıp "Merhaba" dediğinizde bana göre dünyanın en sıcak kanlı ve konuşkan insanıdır.
Kendisiyle ilk tanışmam geçen yıl haber için gittiğim Sanatorium Sivil Sanat İnsiyatifi'nin Tünel yakınlarındaki galerisinde olmuştu. O zaman sergideki fotoğrafları için "Sanatoriumdan yola çıkarak şizofrenik bir durumun dışa vurumunu gösterdim. Bunun için de fotoğrafların ismi hastanelerde en ciddi rapor olan 46 ile başlayıp 46.5 ve 47 diye devam ediyor. Sanatçının kendi içinde şizofrenik durumları olabilir. Kötü kanın akıtılması ile tabir edebileceğimiz bir çalışma" demişti.

MEHMET TURGUT
BENİ BAŞTAN YARAT

İşte bahsettiği şizofrenik durumun dışa vurumu olan 46, şimdi muhteşem bir dergi olarak piyasada.
Daha kapağına bakar bakmaz içinde gerçekten pek çok sürprizin bizi beklediği anlaşılıyor. Örneğin köşe yazarı Ayşe Özyılmazel, stil konuğu olmuş. Çekim için Mehmet Turgut’un gömleğini giymiş. Şarkıcı Bengü, kanadı kopmuş melek konsepti ile orada. Tabii ki bu konuklardan en çarpıcısı kapak fotoğrafında bizi karşılayan Cem Yılmaz'a ait. Yılmaz, giydiği deli gömleğiyle derginin ismine de gönderme yapıyor. Çünkü derginin adı, gerçekten de deli raporundan geliyor. Mehmet Turgut bununla ilgli "Yaşadığımız coğrafyada yaptığınız işle ilgili yeni bir akım yaratmaya ve soluk getirmeye çalıştığınız zaman genelde bu adam deli der geçerler. 46 dergisi de dergicilik konusunda bugüne kadar görmediğimiz bir anlayışla doğdu. Bu sebeple de adını bir deli raporundan alması kaçınılmazdı" diyor.
Turgut'un baştan yarattığı bir diğer isim de Levent Can. Dergide her ay "Motion Pictures" başlığı altında bir konuk, herhangi bir filmden bir karakteri canlandıracak. Can da bu sayı için Wolverine oldu ve bakın karakterle ilgili neler diyor: "O bir mutant... Adeta yenilmez, üstün güçlere sahip bir ölüm makinasına dönüştürülmesine rağmen içinde azıcık kalmış insan tarafına sarılan bir karakter. Sakin, mazbut bir yaşam sürme amacıyla onu yaratanlara baş kaldıran bir karakter."

110'DAN İTİRAFLAR


Dergiyi heyecanla karıştırırken, benim için daha da güzel bir hâl almasına Aycan Çevik'in 110 grubuyla yaptığı röportajı vesile oldu. Geçen aylarda USB bileklik şeklinde çıkardıkları son albümleri "Sıfır"la herkesi çok şaşırtmışlardı. Şimdi de dergi için Fethi Karaduman'ın çektiği fotoğraflarda astronot kıyafeti giymeleri, solist Candan Tezel'in komik şakalar yapılacak olmasını göze alarak bir maymunla el ele yürümesi farklılıklarını bir kez daha ortaya koyuyor. Röportajlarındaysa pek çok şeyi itiraf ediyorlar:
"Hatalar yaptığımız oldu, bu kez onları tekrarlamayacağız dedik. Yalnız başından beri tam anlamıyla mainstream oynayan bir grup değildik. Menajerimizin oynaması, bize yol göstermesi gerekiyor. Öyle bir insan yoktu başımızda. Sonunda bu albümde o işi çözdük galiba. Aradan sıyrılman için farklılaşman gerekiyor artık. Sahne şovun olsun, kostümün olsun, şarkıların olsun ya da albümü insanlara nasıl ulaştırdığın olsun, bir yol bulman lazım. Albümü USB formatında çıkarırken ‘farklı olalım’ düşüncesi yoktu. 'Albüm satmayacak, bari USB’de çıkaralım, alanlara koleksiyonluk bir şey verelim' dedik. Ama işin yarattığı etki beklediğimizden farklı oldu ve hesaplamadan farklılaşmış olduk."
Görsel yönetmenliğini Arda Aktaş’ın üstlendiği, sorumlu yazı işleri müdürünün Çiğdem Yakar, yayın yönetmeni ise Eren Erdem olduğu dergiyi www.46magazine.com'dan da inceleyebilirsiniz.

(Deniz İNCEOĞLU - Hürriyet Keyif - 13.03.2010)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder